Geçtiğimiz günlerde, yani 9 Kasım tarihinde ülke gündeminde pek alışık olmadığımız bir başlık vardı; Elon Musk’ın Türkiye ziyareti. Aslında özel olarak “Cumhurbaşkanlığı” ziyaretiydi ve bu da gündemi daha da ilginç hale getirmişti. Bir çoğumuz Elon reyisi cumhurbaşkanlığı külliyesinde altın varaklı koltukta görünce, bir süre haberlerin gerçekliğini sorguladık tabii. Fakat gerçekti. “Elon Musk da kim? YouTuber mı?” gibi tweetlere denk geldiğimden, (umarım gerçek değillerdir) bu blogu ilk açtığım gün yayınladığım “Elon Musk Kimdir?” tadında olan yazımı şuraya ekleyeyim.

Elon Musk’ın Türkiye ziyareti, art arda gelen Atatürk temalı paylaşımları ve muhtemel teknolojik işbirliğinin getirdiği ufak umut kıvılcımları yurdumun idealist, uzay meraklısı, teknoloji tutkunu gençlerinin yüreğini sarmıştı. Fakat SpaceX, bir prensip olarak Amerika Birleşik Devletleri vatandaşları dışında iş-staj-proje başvurusu kabul etmiyordu. Kim olursanız olun, ne yaparsanız yapın, Amerikalı değilseniz iş başvurunuz alınmayacaktı bile. Peki ama nedeeen?!

Eğer karar yetkisi Elon Musk’da olsaydı, şu an SpaceX’de Mars’a ilk kalıcı koloniyi göndermek için çalışan ekipte dünyanın dört bir yanından bilim insanları ve mühendisler yer alıyor olurdu. Fakat maalesef, bu durum sadece Elon Musk’a bağlı değil.

Roket bilimi, askeri teknoloji (roketler ve uzaya gidebilen her şey dahil) ile uğraşan şirketlerin yabancı işçi çalıştırmalarını yasaklayan International Traffic in Arms Regulations (ITAR) kapsamına giriyor. ITAR, ABD ulusal güvenliğini ve dış politika hedeflerini daha fazla korumak için savunma ve askeri teknolojilerin ihracatını kısıtlayan ve kontrol eden bir Amerika Birleşik Devletleri düzenleyici rejimidir.

Musk, 26 Eylül 2017 tarihinde Guadalajara, Meksika’da düzenlenen Uluslararası Uzay Kongresi’nde yaptığı konuşma sırasında bir seyircinin, şirketin neden sadece Amerikalıları kabul ettiği konusundaki merakını dile getirmesi ile açıklama yaptı. Musk açıklamasında,

“İnsanların bu konuda kafasının çok karıştığını düşünüyorum, fakat maalesef bu bizimle ilgili bir şey değil. ABD Hükumeti düzenlemeleri ABD’de iş bulmayı bu şekilde zorlaştırıyor fakat eğer roket teknolojisi üzerine çalışıyorsanız bu gelişmiş bir silah teknolojisi olarak sayılır ve Savunma Bakanlığı veya Dışişleri Bakanlığından özel izniniz yoksa normal bir çalışma vizesi bile yeterli olmayacaktır. Bu nedenle açık olmak istiyorum; sadece ABD vatandaşlarını kabul etmek SpaceX’in tercihi değildir. Bizim başka bir şey yapmamıza izin verilmiyor.”

Yine de, Musk Mars‘a bir uzay yolu yaratmak istiyorsa, bu bazı uluslararası işbirlikleri gerektirecektir. SpaceX, konsept olarak harika bir başlangıç yaptı ve harika bir yükseliş yakaladı ve bu noktada Amerikalı teknisyenlerin en iyinin iyisi olmasının katkısı büyük. Fakat Musk da, dışarıda çok iyi mühendislerin olduğunun farkında.

“Bence bu ABD için akıllıca bir politika değil çünkü dünyanın dört bir yanında şirketimizde çalışmak isteyen çok yetenekli insanlar var, ancak bir şekilde vatandaşlık veya green card alamazlarsa, bizimle çalışmaları yasal olarak engelleniyor.” diyerek ekledi; “Keşke daha fazlasını yapabilseydik, fakat bu noktada bizim ellerimiz bağlı.”

Kesinlikle haklı. Birleşik Devletler askeri veya uzay çalışmaları için yabancı bilim insanlarını ülkeye davet etme konusunda uzun bir geçmişe sahip ve geçmişte bu konuda bu kadar titiz değildi. Bunun en bilinen örneği; İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra direkt olarak yüksek teknolojili askeri projelerde çalışmak üzere 1.500’den fazla Alman bilim insanı getiren Office of Strategic ServicesOSS (Stratejik Hizmetler Ofisi; CIA’in henüz olmadığı dönemin CIA’i) programı olan Paperclip Harekâtıdır. O dönemde Nazi bilim insanlarını ülkesinde vatandaşlığa kabul etmek için yarışan iki ülke Rusya ve Amerika’ydı. Bu yarışı Amerika erken davranarak kazanır ve donanımlı bilim insanlarını vatandaşı olarak kabul ederek büyük teknolojik gelişmelere ön ayak olmalarını sağlar. Bu dönemde Amerika ilk roketini uzaya gönderir, bu bilim insanları NASA’nın kurulmasında da önemli rol oynar.

Esasen, savaş biter bitmez OSS, Nazilerin en iyi roket bilimcilerini silah yapmak ve yeni uzay programını başlatmak için işe almaya ve ABD’ye getirmeye başladı. Başkan Truman’ın Nazileri direkt olarak işe almasını yasaklamaması için bu işe Wernher Von Braun gibi bilim insanlarına sahte isimler, biyografiler ve vekaletnameler yaratarak başladı. Federal hükumetin teknolojik gelişmeler için yapabileceği şey, en azından Elon Musk’a bir şans verip uluslarası camiadan bilim insanlarını kabul etmesine izin vermektir.

SpaceX’in dünyada kıtalararası deniz taşımacılığı gibi yenilikler yapma ihtimali ile birlikte, hükumet bu can sıkıcı kısıtlamalar konusunda daha akıllıca davranıp bu düzenlemeleri gevşetebilir.

Yabancı uyruklu bilim insanı kabul almama sorununun Tesla için geçerli olmadığını eklemek gerekir, çünkü Tesla roket değil elektrikli araba üretiyor. Musk, Tesla’nın mühendislik ekibinin yaklaşık yüzde 30’unun yabancı uyruklu olduğunu söyledi, buradan da anlaşılacağı üzere Musk’ın Amerikalı olmayan mühendislere karşı bir kini yok. Sonuçta kendisi de bir Güney Afrika-Kanada-Amerikalı, bu nedenle bu “çok kültürlü bağnazlık”, Nazileri yenmek için 10 yıl harcadıktan sonra 1,500 Nazi bilim insanını vatandaşlığa almaktan daha büyük bir ikiyüzlülük olur.

Kaynak;

1- Elon Musk Explains Why SpaceX Only Hires Americans

<https://www.inverse.com/article/21487-elon-musk-spacex-foreign-workers>

Posted by Berfin Dağ

"Evren kadar atomdan oluşan ve evrende bir atom kadar olanım."

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir